İlkin
tarlaların ve otlakların ve suvatların
Ah
benim güzel cahilliğim
Bitmeyeceğini
sanırdım karanlık olmadıkça
Yaralı
kalbim gürbüzdü sevişkendi
Bir
şehir akşamında karanlık olmadıkça
Irmak
boylarında gider gelirdim gider gelirdim
Elimde
ceset çekmeye yarayan bir uzun kanca
Ne
tarihsel badanaya ne pantolonlu aşka
Ah
benim güzel şaşkınlığım
Irmak
boylarında gider gelirdim gider gelirdim
Rahatlamazdım
bir türlü bir ceset bulmadıkça
Ben
size hep söyledim bu benim aşkım
Saate
karşı alkol suya karşı tabanca
Benim
suyum bir ateş çalışkanlığıdır
Kurutulmuş
etlerim ve torbalarım hazır
Ama.
Ben gene bir kürdanın diş etlerine batmasıyım.
Bir
çürük azı dişinin kenarında
Yaralı
kalbim gürbüzdü sevişkendi
Bir
şehir hırgüründe karanlık olmadıkça
Ben
neyim varsa taşırım neyim varsa taşırım
Bir
marangoz gibi kulağımın arkasında
Ah
benim güzel cahilliğim
Ağaçlar
eni konu bir silâh olmadıkça
Belki
bir kuruntudur yaralayan kalbimi
Her
insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça
sevdiğim bir şiirdir.
YanıtlaSilyüreğine sağlık, yazanın da, sevenin de.
sevgiler...
yüzümüze tebessümü konduruverdin. sağolasın.
YanıtlaSil