Herkes kendi varlığından ve davranışlarından sorumludur, tamamıyla
sorumlu. Sorumlu olmaktan başlangıçta çok canın sıkılacak çünkü sen her zaman
mutlu olmak istiyor olduğunu düşünmüştün; o halde nasıl olur da kendi
mutsuzluğundan sorumlu olabilirsin? Her zaman mutluluktan uçmayı arzuluyorsun,
nasıl olur da kendi kendine kızabiliyorsun? Ve bu yüzden sorumluluğu
başkalarının üzerine atıyorsun.
Eğer sorumluluğu başkalarının üzerine atmaya
devam edecek olursan şunu unutma ki bir köle olarak kalacaksın çünkü hiç kimse
başka birisini değiştiremez. Başka birini nasıl değiştirebilirsin? Hiç birisi
başka birini değiştirmiş midir? Dünyadaki en az yerine gelmiş dileklerden
birisi başka birisinin değişmesini istemektir. Bunu hiç kimse bugüne kadar
yapamadı, bu imkansızdır çünkü başka bir insan da kendinden menkul bir varoluş
sürer; onu değiştirmezsin. Sorumluluğu başkalarının üzerine atmaya devam
edersin ama diğerini değiştiremezsin. Ve sorumluluğu başkalarına attığın için
de temel sorumluluğun sana ait olduğunu hiç göremezsin. Temel değişiklik kendi
içinde gereklidir.
Tuzağa şu şekilde düşersin: Şayet tüm
eylemlerinden, tüm ruh hallerinden sorumlu olduğunu düşünmeye başlarsan
başlangıçta depresyona gireceksin. Ama bu depresyonun içinden geçebilirsen
hemen sonra ışığı hissedeceksin çünkü artık başkalarından özgürleştin. Artık
kendi kendine çalışabilirsin. Özgür olabilirsin, mutlu olabilirsin. Bütün dünya
özgür ve mutlu olmasa bile farketmez. Ve ilk özgürlük başkalarına sorumluluğu
atmayı bırakmaktır ve ilk özgürlük sorumlu olduğunu bilmektir. O zaman pek çok
şey birden mümkün hale gelir.