23 Nisan 2019 Salı

Çılgın Hüzünlü / Turgut Uyar


çünkü yaşamak gibi bir şeydi yaptığı
anasız bir tay gibi coşkun ve hüzünlü
akşamın dinginliğini otluyordu o zaman
her sabah denize çıkar, bir elma yerdi
hüznünü ve çılgınlığını elmanın
gözünü yumsan ağzında duyarsın
ellerine bakma artık
çünkü kar yağıyor
çılgın hüzünlü
büyük kentleri düşünse de rahatlasa
işte her şey nasıl haince karıştırılmış
kirli çamaşırlarla sabunlar ayrı semtlerde
saatin sonunda meydan
suyun sonu ilerde
böyle yaşamak zordur elbet anlıyorum
çılgın ve hüzünlü
çünkü bakışları yazda geçmiş bir geceyi andırıyor
yaşanmış mı temmuzda mı belli değil
çılgın ya da hüzünlü
şimdi dolaşıp duruyor aramızda
kıpkırmızı bir duygu olarak
doğudan batıya bir güz halinde
çılgın ve hüzünlü
biraz dağ yollarını öğrenmesi gerek sanırım
kahırçeker mekkâri katırları gibi
onlar ki hiçbir şeyleri yok
korkunca çılgın sevinince hüzünlü
kar dindi
gerçekten dindi
ellerine bakabilirsin artık.

18 Nisan 2019 Perşembe

Sezai Karakoç


"Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır"

16 Nisan 2019 Salı

Dikkatin Gelişimi / Red Hawk


Her avare esintiye kapılırız,
hayatlarımız daimi bir dikkat dağınıklığıdır
tam önümüzde duran şeyi bile görmemizi engelleyen,

bakışlarımız hep yarındadır, öyle ki
bugünün güzelliğini kaçırırız.
Ama birkaç kişi vardır ki bilirler,

ilahi'nin kapısına giden yol
bir şimdiye-Dikkat geliştirmekten geçer
tam karşımda duranın

ne olduğunu görebilme hünerinden.
Harvardlı doğabilimci Louis Agassiz'e
sordular bir defasında, yaz tatilinde

ne yaptınız diye.
Çok uzaklara seyahat ettim
dedi. Ona sordular, ne kadar uzağa

Ta yarısına
kadar gittim
arka bahçemin, diye yanıt verdi.

(Red Hawk. Wreckage, 154)

15 Nisan 2019 Pazartesi

Kelimeler Eylem Değildir / Red Hawk


Bazı insanlar tanıdım,
özellikle de üniversitede,
kim iyi bir konuşma yapsa
veya dergilere uzun bir makale yazsa,
bu onu eylem insanı yapar sanırlardı.

Kızılderililer işin doğrusunu bilirdi.
Bir savaşçı savaşa gitmeden önce
konuşmazdı.
Diğerleriyle beraber terleme çadırına girer;
davul çalıp şarkı söyler dua ederdi.
Ardından üç gün boyunca inzivaya çekilirdi,
ölümüne hazırlardı kalbini.
Gitmeye hazır, dışarı çıktığında,
kadını balta ile yayını uzatırdı ona.
Tek kelime konuşulmazdı.

Bazıları ölü bazıları ağır yaralı dönerdi.
Büyük bir ateş yakılırdı; herkes toplanırdı
savaş hikayelerini dinlemeye.
Savaşçılar güler gülerdi,
birbirlerine şakalar yaparak,
olup bitenlere dair gerçek hikayeler anlatarak.
Yaraların iyileşeceğini,
Kuşların ölülerle besleneceğini bilirlerdi.

Kızılderililerin bir lafı vardı:
kelimeler yere düşer
köpeğin boku gibi;
ameller göğe yükselir
bedenden ayrılan ruh gibi.

(Red Hawk. SioıLX Dog Dance, 37)