yüzüne dahi bakmadım
ilaçların, tutmadım kitapları
yanılırım dedim,
bakarım da kalırım diye ters ettim
kadınlardan duymayı
sevdiğim küfürlerle acıttım
derimin en ince yerlerini
derimin en ince yerlerini
zuhal kimselere
açmadım kapıları
anahtarları attım
çıkamamaya koydum kendimi
yine olmadı zuhal yine
olmadı
bir askı ipiyle
doladım evin içini
kurulandı yıkadım
kurulandı yıkadım
ütüledim buruştu
ütüledim buruştu
ellerim sandalye
taşımaktan yoruldu zuhal
kahve fincanlarını
açıp kapamaktan sehpalar eskidi
cımbızınla çekiyorum
fazla kalmış kemikleri
saç lastiğinle
tutturuyorum kasları
bir çöp torbası
halinde çıkarılacağız tüm evlerden
yüzüklere giremedim,
çiçekler yalanlayamadı
bir evlilik atığı dolan çöp evlerden taşamadım zuhal.