Bakmak:
çizgilerin,
sınırların, sınıflandırmaların, kendine verilen adın dışına taşan her şeye.
Bütün
görünüşler birbirini durmadan değiştirir: Görsel olarak her şey birbirine
bağlıdır. Bakma eylemi kişinin görme duygusuyla bu karşılıklı bağımlılık
yaşantısına boyun eğmesidir. Bir şeyi aramak (örneğin, yere düşen bir iğneyi)
sözünü ettiğim bakma eyleminin karşıtıdır. Görünebilirlik ışığın bir
niteliğidir. Renkler de ışığın yüzleri. İşte bu nedenle, bakmak, tanımak, bir
bütüne varmak demektir. Bir nesnenin, rengin ya da biçimin kimliği
görünebilirliğin açığa çıkardığı şeydir:
Görünebilirliğin sağladığı bir sonuçtur. Ama bunun görünebilirlik süreciyle
hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü bu süreç ışığın olduğu kadar, enerjinin de
sınırlanamayacak bir biçimidir. Işık bütün hayatın kaynağı, görünebilen şey de
o hayatın bir özelliğidir ve onsuz varolamaz. Ölü bir evrende hiçbir şey
görünemez.
Görünebilirlik
bir büyüme biçimidir.
Amaç:
Bir şeyin (hatta cansız bir şeyin) görünüşünü onun büyümesinin bir aşaması — ya
da parçası olduğu bir büyümenin bir aşaması — olarak görmek. O şeyin
görünebilirliğini bir çeşit çiçek açma olarak görmek.
Bulutlar
görünebilirlik kazanır, sonra da dağılıp görünmez olurlar. Her türlü görünüş
bulutlarınki gibidir.
Sümbüller
büyüyüp görünebilirlik kazanır. Ama lâl taşı ile gökyakut da öyle.
Platon gibi, gerçek görünüşlerin ardındadır dememek için,
büyük bir olasılıkla görünebilirlik
gerçeğin kendisidir ve görünebilirliğin dışında kalanlar da görünmüş ya da
görünecek olan şeylerin "izleri"dir diyebiliriz. Işığa bakmak. Çizgilerin
bir buluş olduğunu anlamak.
Ölçeği aşmak: Gökyüzü kadar geniş
görünen bir iki çimen yaprağı: Karıncanın dağla aynı anda görünmesi: Karıncanın
görünebilirliği dağla karşılaştırılmasını sağlıyor. Belki de gerçek bu. Işığın ayrılmaz bir parçası olan görünebilirlik (küçük, büyük, uzak, yakın, karanlık,
aydınlık, mavi, sarı vb.) belirleyici ölçülerden daha büyük.
Gözün görüntüyü alması.
Ama aynı zamanda da araya girmesi.
Göz ışıkla onu yansıtan ve soğuran yüzeyler arasındaki sürekli ilişkiyi keser.
Birbirinden ayrı nesneler yalıtılmış sözcükler gibidir. Anlam yalnız bu
sözcükler arasındaki ilişkilerde ortaya çıkar. Görünen şeydeki anlam nedir? Kendini
durmadan değiştiren bir enerji türü.
Alıştırma.
Bak:
Pencerede saydam beyaz perdeler.
Sağdan gelen ışık.
Bulutlardan daha koyu renkli
kıvrımlar, kıvrımların gölgeleri.
Birden güneşin parlaması.
Perdelerde şimdi çerçevelerin
gölgeleri beliriyor.
Bu gölgeler kıvrımlar yüzünden
büklüm büklüm, çerçeveler ise düz
ve dikdörtgen.
Perdelerle pencere arasında nota
çizgilerini andıran bir boşluk, ama bu boşluk üç boyutlu ve ses yerine üzerinde
ışık notaları var. Perdeden dışarı bakınca, havada üst ucu kirli beyaz bir
bulutun geçişi (ama güneş kaybolduğu için artık görünmüyor). Bulut hızla yok
oluyor. Nerdeyse fırtına hızıyla.
Karşıdaki evlerin demir parmaklıklı
balkonları ise hiç kımıldamıyor. Bir an için güneş yeniden çıkıyor.
Yılan gölgesi — kayboluyor.
Geçen bulutlar. Kabaran deniz.
Charlie'nin kamyonu geri geliyor.
Denizde ağır bir koku.
Bir anı. Görsel.
Yüksek
yarlar. Beyaz. Parlak gri çakmak taşının düz yatay çizgileri. Bu çizgiler
arasında yüzyılların biriktirdiği kireç. Yarların gökle kesişen çizgisinde
sarkan otlar. Yarların yüksekliğiyle otların kalınlığı bir hayvanın tüylerinin kalınlığını
andırıyor.
Otlann
üstünde martıların dönerek daireler çizmesi. Yarın üst çizgisi havaya çizilen
sekizleri ikiye bölüyor. Yarların denize vuran gölgeleri (gelgitin
yükselmesiyle suların nerdeyse yarların tepesine ulaşması.)
Yarların
denize vuran gölgeli, kıyı boyunca, kıyıdan seksen metre denize uzanan gölgeler.
Yarların gölgesindeki deniz nerdeyse kahverengi.
Daha
açıkta, otların gölgesinin az ötesinde, denizin rengi biraz beyaz karışmış
yeşil.
Bu
bakır çalığı yeşil güneşle birlikte kayboluyor. Ben tam bu cümleyi yazarken
güneş Noel Sokağı üzerinde beliriyor, çerçevelerin gölgesinin perdelere
vurmasına yol açıyor, perdeler pencerede kımıldıyor, kalemimin gölgesi bu
kağıda vuruyor ve güneş kayboluyor.
Bakmak:
çizgilerin,
sınırların, sınıflandırmaların, kendine verilen adın dışına taşan her şeye.
1977
Görsel: Cool Moment Retro Photos
Görsel: Cool Moment Retro Photos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder