açılmanın arkasındaki
kapılar; durduk
kapanmanın önündeki
kapılar; geçtik
her türlü geçilmenin
yılları biriktirmiş sesinden
çığlığı duymakla
kalmış kapılarda bekledik
durmadan boy boy
anahtarlarla
küçük kilitleri
sıkışık açılamamış
denenmiş denenmiş
bozuk ayarlarda
geçtik; durmadan önünden
bir icat bile oldu
görüldüğünde açılıveren
gün aşırı girmek için
başka kapılara
çıkmak için başka
kapılardan
bir örümcek ağı gibi
kurulan beklemeyi
öğrenmesi neyse bir
sincabın
ağaç kovuklarından,
değil öyle...
sabrı ve inkarı
kendine doğru iğne uçlarıyla
bastırarak bulmak
için hiç değil
geçtik ne bulunmuşsa
sözcüklerde rastlanmamış
kendine doğru çekilen
ağır bir yürüyüşten
o gün işte yokladım ağzımdaki sesi
sözcüklerin açılıp
kapanmasını gecede
astımlı bir nefesin hırıltılı
geçidini
korkulu yutkundum tüm sert harflerini
dişlerim çekildi bu
yüzden
bu yüzden ateşe
yaklaşan tüyler gibi kıvrıldım kendime
kapandık kabuksu
hayvanlar gibi çekilmekten
açıldık baharda
uzayan dallar gibi yeşile
ve kaldık maviyi
üstlenmiş bir gökte.
artık yok
sayılabiliriz. her türlü tanımı
bir çıtırtıyla havalanan kuş sürüsünden.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder