durduğu yeri bilen bir yirmisekiz
beyaz mı beyaz
bir yirmisekiz
boynundan
başlayarak sayıyorum
ne oluyor bil
bakalım yirmisekiz
bir yirmisekizin
ettiği oluyor aramızda
dolanıyor ince
bir yolu sen buna
iki kişinin
hızla öpüşmesi diyorsun
telaşlar, birden
kucaklaşmalar, kramplar
gitsekte onların
bir araya gelmesi
ediyorlar mı bir
daha yirmisekiz
bunun bir
şarkısı olmalı diyorum ben
sabahları
söylenmeli en güzel sabahları söylenmeli
henüz güne yeni
açmış bir nasılsın sesiyle
kuşları saymıyorum
onlar meydan şarkıcıları
sırtın sürekli
bir şeylerin arkasında
allı pullu bir
yirmisekiz ki konuşmadığın kadar
kim görse
tanıdık bir şeyler buluyor yüzünde
işte bir
yirmisekiz daha yüksek balkonlardan
göğsünün tam
üzerindeki halkanın neler ettiği
beyazdan,
yuvarlak, kokusuz ama yine de
her gün gelince
ortalığa saçılmış
bir yaratılışla
yine susuyorsun bu da yirmisekiz
buna en uygun
bir deniz deniyor
yine ellerin
durduruyor onları,
onlar hep
durdurmasını biliyor ilk değil bu
hadi tekrar
saymaya başla bu kimin ettiği
toplasan
toplasam her şey yüzünde yirmisekiz
eh biraz
koyvermen biraz da saçlarını kısa tutman
hepimiz, birden
korkuyoruz karışıklığından
halıları kaldır
kalsın müthiş bir çıplaklıkta
unuttuklarını da
ben ekliyorum etti mi yirmisekiz
utangaç bir sayı
gibi duruyor aramızda "artı üç"
bir çocuk
kovalıyor kendini sınırsız bir parkta
yutkunsa bir
bulut kaçacak yutkunmasına
bir adam
eğiliyor dinlemekten sıkılmış
boyuna boynuna.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder