ben
dünyaya nasıl geldim nasıl oldum
hayretler
içindeyim, üç kişi birden
sert
kayaların soluduğu nefes nefes
kan
damarlarında mı büyüdüm şimdi ben
hâlâ
aklım almıyor göz çukurlarında mı
aşkla
tutunduğun divân nasılda alev alev
hayret o
şansı kim bağışladı bana
aklım
almıyor bir öpüşmeye bunca davet
nasıl
oldu da bir çocuk büyüdü benden
oyuncaklarını
binlerce kez ters düz eden
sonra
tekrar yeniden kuran yıkıntılarını
en güzel
yataklar da sevince kuş tüyü
ne buldu
hem denizler akmanın rehavetinde
ben
dünyaya nasıl geldim nasıl oldum
duysam
birazcık duymaz olur muyum
kulaklarımı
buzla soğutuyorum nasıl
evde
doğmuşum çarşafları sallandıran gürültüyle
iki
kıtaya yaslar gibi bacaklarını o şişkinlikle
ilk beni
doğurmuş annem, çığlıklarına öykünmüşüm
oyundan
kaçılmaz demiş yakalamış ebe
yaz
kıyafetleri üzerimde utangaç boyuna
babam
erkek çorapları satardı pazarda
yüreğimiz
kadar bir tezgahta hem de nasıl
âdetleri
gibi yerleşik bir tavırdı kadınlar, seçerlerdi
en
uygununu yakıştırmak için kocalarına
kendilerine
seçtikleri ise sıyırıldı durmadan
koparılmadık
elma bırakmam kendimden
kulaklarımı
buzla soğutuyorum nasıl
ben
dünyaya nasıl geldim nasıl oldum
hayretler
içindeyim, dişlerimi çektirmeye bile gidiyorum
oldum mu
bir kitabı taşla açıyor görünürken
iki
kişinin birden yaptığı belki de gündüzde
kum
sızıyor yapışkan ıslak ama nasıl?
kabul et
artık, nereye tutunsam
yangın
için verilmiş, o ilk alarm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder