elimin
asılı kaldığı bir vakit -tutuldum-
havanın
soluğunu ölçmek için kaldırılmış
ıslak
bir işaret parmağının gösterdiği o kara buluta
öğrencilerin
kullanmak isteyip kullanmadığı
ve
sürekli çekindiğini –tuttum- gör dedim kara tahtada
o
parmağın işaret ettiği gözlere ilişik sonrayı
inmeden
çekime direndiğini –tutup-
kesik
kesik sürekli soluklanmanın
top
top yapılarak duvara çalındığını
maytap
gürültüsü halinde en iyi karnelerden
tut bir
acıdan çıkarılmış eksik kelimeyi
öperken
çıkan seslerin sustuğu
hırsla
sıyrılan kıvrımların eğimi
hepsini
dinledim
en
dibinde karanlığın çay ve incinmenin
buharında
ağırlaşan tatların maviliğin
görüntüsüyle
saçlarımı durmadan düzelttim
uzamamaya,
aykırısızlığa iyi görünüme
durmadan
ama durmadan avuçlarımın içiyle
yok
sayarak sırtladım o başkaldırıyı
artık
kısa saç kesimlerinden habersiz
bir
berber makasını şaklatır
durmaksızın
keser boşluğu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder