bir bebeği öpüp koklaması var ya
o'sun işte sen
ben seni nasıl sevmem
kimileri gövde sanıp karanlığı
darmadağın sığınırken içine
sen aralayıp gözyaşlarını
gülüşünü serpiyorsun üstlerine
vakitsiz birer ölüm sanki geceler
bir bakımlık ay düşüyor herkesin payına
ve hiç dönüp de soran olmuyor
eklenen hangi düşler bir sonraki sabaha
bildik bir nehrin sularına kendini bırakıp da
gidilecek başka denizler arıyorsun ya
o'sun işte sen
seni ben nasıl sevmem
Varlık Dergisi 1998 Sayı 1085' de yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder